Dünyanın önde gelen buğday üreticilerinden Türkiye’nin, verim konusunda da aynı başarıyı yakalaması için doğru gübreleme programını uygulaması gerekiyor. Etkin ve dengeli bir gübreleme, hem ülkeye hem de üreticinin cebine kâr olarak dönüyor.
Tahıl grubunun en önemli temsilcilerinin başında gelen buğday, dünden bugüne dünyayı beslemede en önemli tarım ürünü oldu. Türkiye’nin de birçok bölgesinde üretim olanağı bulan söz konusu tahıl ürünü, Türkiye’yi üretim noktasında dünyanın ilk 10 ülkesi içerisine taşıyor. Aynı başarıyı verimde de sağlamak için doğru ve etkin bitki besleme faaliyetleri oldukça kritik bir yere sahip. Gerekli kültürel önlemler alındığında ve uygun bir gübreleme programı ile verimde yüzde 40 ila yüzde 100 arasında bir artış sağlanabiliyor.
Doğru takvime dikkat
Gübrelemenin ilk ayağını iklim ve toprak şartları gözetilerek bir programın çizilmesi oluşturuyor. Organik madde ve besin elementleri yönünden fakir olan toprakların belirlenmesinin ardından, iklim koşullarına dikkat ederek gübreleme yapılması şart. Çünkü kışlık buğdayda ve tahıllarda sonbaharda çimlenmeden sonra iklime bağlı olarak uzunca bir süre gelişme çok yavaş olduğu gibi, besin elementleri alımı da azalıyor. İlkbahara gelindiğinde ise durum tersi bir seyir izliyor. Besin elementleri alımı deyim yerindeyse tavan yapıyor. Başak oluşumu döneminin sonuyla birlikte ise besin elementi alımı tekrar azalıyor. Buğdaydan yüksek verim almak isteyen üreticilerin bu düzeni her zaman göz önünde tutmasında fayda var.
Denge kurmak şart
Başak üretiminde verim, taban ve üst gübrenin uygun ve etkin bir şekilde kullanımıyla yakından ilgili. Taban gübrelemesinde ilk yapılması gereken ise gübrenin, ekim aşamasında tohumun düştüğü yerin 5-7 cm sağına veya soluna ve 5-7 cm altına olacak şekilde banda verilmesi. Bu sırada toprak analizinin de izin verdiği ölçüde fosforun tamamını, azotun 3’te 1’ini ya da 5’te 1’ini vermek gerek. Eksikliği görülen diğer besin elementlerinin sağlanması da yüksek verim sonuçlarının olmazsa olmazlarından. Yapılan araştırmalara göre buğday bitkisi 400 kg/da dane ve bu dane verimini sağlayan sap verimi ile dekardan toplam olarak 5-6 kg fosfor kaldırıyor. Bunun yanında gübrelerle toprağa uygulanan fosforun bir kısmında bitkinin alamayacağı şekle dönüştüğünden toprak analizlerine göre buğdaya kuru şartlarda 0-9 kg/da ve sulama yapılan veya suyun yeterli olduğu şartlarda 0-11 kg/da saf fosfor verilmesi gerekiyor. Ekim sırasında yüksek oranda azot tuz etkisi ve amonyak toksisitesi nedeniyle tohumun çimlenmesini olumsuz etkileyeceğinden, Orta Anadolu‘da buğday ve diğer tahıllara taban gübrelemesinde en fazla 3 kg/da saf azot vermek dikkat gerektiren bir ayrıntı. Saf fosfor miktarının 3 kg/da‘ın üzerinde olması durumunda diamonyum fosfat, 3 kg/da‘ın altında olursa da 20.20.0 gibi eşit düzeyde azot ve fosfor içeren gübrelerin kullanılması önerilebilir.
Noksanlık durumunda ne yapılmalı?
Potasyum, kükürt ve magnezyum noksanlığı bulunması durumunda;
Saf olarak kuru şartlarda 1-4 kg/da,
Sulu şartlarda ise 1-6 kg/da,
dozlarında potasyum sülfat, magnezyum sülfat, kükürt veya 15.15.15 kompoze gübreleri ile sağlanabilir.
Çinko ve bor noksanlığı durumunda;
Tohum ekimi öncesi 1-4 kg/da arasında çinko sülfat,
500 gram-1500 gram arasında borik asit,
Tarım Bor,
suda eritildikten sonra toprak yüzeyine püskürtülüp toprağa karıştırılarak veya taban gübresi ile birlikte verilebilir.
Üreticiler için iyi bir fırsat
Buğdayın kardeşlenme başlangıcında sahneye çıkan üst gübreleme uygulamaları ise başaklanma ve hatta dane dolum dönemine kadar uygulamada kalabiliyor. Buğdaya kuru şartlarda 6-10 kg/da, sulu şartlarda ekmeklik buğdaylara 12-14 kg N/da, makarnalık buğdaylara ise 14-18 kg N/da azot uygulanması şeklinde kullanılan üst gübreleme, tahılların verim ve kalitenin yanı sıra, hastalık ve zararlılar ile olumsuz iklim koşullarına dayanıklılığı üzerinde de üreticiye eşi bulunmaz bir fırsat tanıyor. Bu azotun taban gübrelemesinde 3 kg/da‘nın verildiği kabul edilirse üst gübrelemede kuru şartlarda 3-7 kg N/da, sulu şartlarda ekmeklik buğdaylara 9-11 kg N/da, makarnalık buğdaylara ise 11-15 kg N/da uygulanması gerekiyor. Ancak bir noktaya dikkat etmek gerek: Azot, kuru şartlarda bir seferde, yağışı yeterli olan veya sulama yapılan yörelerde ise eşit parçalar halinde en az iki defa yapılmalı.
Besin eksikliğinde yapılması gerekenler
Çinko eksikliğinde, yapraktan püskürtülecek çinko sülfat uygulaması kardeşlenme döneminden itibaren 15-20 gün aralıklarla 2-3 defada yapılmalı. Bu aşamada yüzde 0,2 çinko sülfat içeren çözeltiden bitkilerin yaprakları tamamen ıslanacak kadar verilmesi gerek.
Bor noksanlığında, topraklarda çiçeklenme döneminden 10-15 gün önce yüzde 0,1 borik asit içeren çözeltiden bitkilerin yaprakları tamamen ıslanacak (20-30 L/da) kadar verilmesi gerek.
Buğdayda doğru zamanda ve doğru oranda gerçekleştirilecek gübreleme programı, verimli bir sezonun anahtarı. Bu noktada üreticinin üzerine düşen yalnızca toprak analizi ve ardından azami dikkatle mevcut programı uygulamak. Tüm aşamaların hakkı verildiğinde ise geriye kalan sadece bereketli bir sezonun sonuçlarını beklemek oluyor.